TERCAN MAMAHATUN KERVANSARAYI KONUSU

 

         19.08.2014 tarihli “Vakıflar Bölge Müdürlüğü ve Kültür Bakanlığı’ nın Dikkatine” başlıklı yazımızda Tercan Mamahatun Kervan sarayı’na giden sevgili Deniz Arslan’ın elindeki fotoğraf ve belgeler ışığındaki gözlemlerini yazmış ve restorasyon esnasında eserin tahrip edildiği yönündeki kaygılarını dile getirmiştik. Ve Erzincan’da ki tarihsel mekân restorasyonlarının, geçmişteki örneklerini de göstererek neden başarılı yapılamadığını sorgulamıştık.

         Gerek Erzincan Valiliği, gerek il kültür müdürlüğü ve gerekse arayan onlarca kişi bu konunun takipçisi olacaklarını bildirmişlerdi. Teşekkür ediyoruz.

         Önce Erzurum Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nden gelen cevabı okuyalım ondan sonra yorumlarımızı…

         İlgili yazı ile, Doğu Gazetesinin 19/08/2014 tarihli nüshasında yer alan “ Vakıflar Bölge Müdürlüğünün ve Kültür Bakanlığının Dikkatine” başlıklı köşe yazısına konu mülkiyetleri idaremize ait Mamahatun Kervansarayı ve bitişiğindeki cami, hamam, ve türbenin restorasyonlarına 08(05/2014 tarihinde benzer büyüklükte pek çok restorasyon yapmış olan yüklenici firma ile sözleşme imzalanarak başlanılmıştır. 26.11.2016 tarihinde bahse konu eserlerin restorasyonlarının tamamlanması planlanmaktadır.

         Bahse konu eserlerin restorasyonları, konusunda uzman mimarlık firması ve teknik elemanlarından oluşan ekip tarafından hazırlanan ve Erzurum Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından 26.05.2016 tarih ve 270–2071–272–273 sayılı kararları ile onaylanan röleve, resititüsyon, restorasyon projeleri ile sanat tarihi ve statik raporlarına göre yapılmaktadır. Erzurum Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu yapılan uygulamaları kontrol etmekte ve restorasyon esnasında ortaya çıkacak yeni bulgular hakkında yapılacak işlemlerin tamamı koruma kurulu onayına sunulmaktadır. Ayrıca idaremizin kontrollük teşkilatındaki mimar ve inşaat mühendislerine ilaveten iş kapsamında oluşturulan restorasyon konusunda uzman sanat tarihçi, mimar ve kimyagerden oluşan bilim heyeti yapılan restorasyona danışmanlık yapmaktadır.

         Taş temizliği esnasında yüzeylerdeki kir ve isler temizlendiğinden taş rengi farklı görünmekte olup zamanla rengi değişecektir. Taş temizliği işlemeli yüzeylere uygun metotlarla yapılmaktadır. Silinen ve tahrip edilmiş herhangi bir yazı bulunmayıp konu için koruma kurulu görevlileri gerekli inceleme ve raporlamayı yapmıştır.

         Restorasyon ilkeleri doğrultusunda büyük maliyetlerle eserlerin restorasyonları yapılmakta olup “göz göre Mamahatun Kervansarayı gibi tarihsel özelliklere sahip bir yapının yok edilmesi “ gibi iddialar için gerekli görülmesi halinde hukuki işlemler başlatılacaktır.

         Bilgilerinize arz ederim.

 

         Erzurum Vakıflar Bölge Müdürlüğüne, uzun cevabi yazıları için teşekkür ediyoruz. Fakat verilen cevap resmi prosödörün sıralanmasından ibarettir.

         Bizim kaygılarımızı giderecek bir şey yoktur.

         Yazımızda rahmetli Servet Somuncuoğlu’nun arşivinde tarihi binayla ilgili fotoğraflar(olgun ve yazılar) bulunduğunu belirtmiştik.

         Bu fotoğraflarla Mamahatun Kervansarayı ve türbesine gidilip bir karşılaştırma yapılmasını beklerdik.

         Sorun açık ve net, bu damgaların silinip silinmediğinin ispatı…

         Hukuku işaret edip aba altından sopa göstermek yerine oradaki damgaların yerinde durduğunun somut verilerle ortaya konulması gerekmez miydi?  

         Bizim tarihi eserlere karşı göstermiş olduğumuz hassasiyet ortadır.

         Eğer hukuki bir sorun varsa da bunun muhatabının bölge müdürlüğü olacağına inanıyoruz.

         Hepimizin amacı ortaya mükemmel bir eser çıkmasını, restoraryonun başarılı olmasını sağlamaktır.

         Ortada sorunsuz bir restorasyon varsa özür dileyerek “yanılmışız” demekten mutluluk duyacağız.

 

         ERZURUM MU, SİVAS MI?

 

         Erzincan’a ilişkin geçmişten bugüne tarihsel verilerle ilgili inceleme ve restorasyon çalışmaları göz önüne alındığında yetkili bölge müdürlüğünün Erzurum’dan alınıp Sivas Bölge Müdürlüğü’ne bağlanması Erzincanlıların genel temennisidir.

        Ayrıca daha önceden de Sivas Bölge Müdürlüğü’ne bağlı olunduğunda arkeolojik ve sanat tarihine ilişkin çalışmalar hep olumlu bir seyir izlemiştir.

         Kaldı ki Ankara Erzincan ilişkilerin de Sivas daha uygun bir yerdedir.