Mısır’ın Akdeniz kıyılarında kaybolmuş bir antik şehir, uzun yıllar sonra denizin derinliklerinden gün yüzüne çıkıyor. Heracleion, ya da bilinen adıyla Thonis, MÖ 8. yüzyılda inşa edilen, dönemin en önemli ticaret ve kültür merkezlerinden biri olarak tarihe damgasını vurmuştu. Ancak, şehir yaklaşık 1500 yıl önce bir felaket sonucu sular altında kalmıştı ve zamanla kaybolarak yalnızca efsanelerde yaşamaya devam etmişti. Ancak 2000 yılında, sualtı arkeoloğu Franck Goddio ve ekibi, yaklaşık 10 metre derinlikte kaybolmuş bu kadim şehri keşfetmişti.

Bugün, Heracleion’un kalıntıları, arkeologlara antik Mısır hakkında eşsiz bilgiler sunuyor. Ekip, son kazılarda, su altında bulunan bir tapınak kompleksi ve minik bir Yunan tapınağının kalıntılarını gün yüzüne çıkardı. Ayrıca, deniz dibine gömülü olan ve tören amaçlı kullanıldığı düşünülen büyük bir teknenin parçaları da keşfedildi. Bu teknenin, 13 metre uzunluğunda ve 5 metre genişliğinde olduğu belirtiliyor.

Heracleion, Mısır’a girişin kilit noktalarından biri olmasıyla ünlüydü. Zengin tapınakları, dev heykelleri, altın ve bronz sikkeleri, günlük yaşamdan kesitler sunan çömlekler ve dini objeler şehri önemli kılan unsurlardı. Bu eserler, şehrin geçmişteki ihtişamını gözler önüne seriyor.

En son yapılan kazılarda, Heracleion’un 3. ve 4. yüzyıldan kalma çömlekleri ve MÖ 283-246 yılları arasında hüküm süren Kral II. Ptolemy’ye ait bronz ve altın sikkeler bulundu. Ayrıca, Canopus bölgesinde yapılan araştırmalar, antik kentin ayak izlerinin günümüzden 1 kilometre kadar uzandığını ortaya koydu. Canopus’ta yapılan kazılar, aynı dönemde yoğun bir yerleşim olduğunu ve Ptolemaik döneme ait değerli takılar ve eserler barındırdığını gösteriyor.

Heracleion, kaybolan bir dünyanın kapılarını aralayan, unutulmuş bir medeniyetin izlerini barındıran bir şehir olarak, geçmişin sırlarını günümüze taşımaya devam ediyor. Kazılar ilerledikçe, bu büyüleyici şehir hakkında daha fazla sır ortaya çıkacak gibi görünüyor.

Muhabir: Merve Kiraz